Mart #03

Tarihi ve kültürel zenginliğiyle benzersiz bir kimliğe sahip olan İstanbul’un kent belleği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği Mahir Polat ve ekibinin yönettiği İBB Miras projeleriyle yeniden canlandı. Özgün dokuları korunarak çağdaş kültür ve sanat mekânları olarak yeniden işlevlendirilen tarihi yapılar, şehrin kaybolmaya yüz tutmuş değerlerine yeniden hayat veriyor. Bu projeler sayesinde kent sakinleri geçmişle bugünü bir arada deneyimleyerek, İstanbul’un yaşayan, keşfedilen ve ilham veren mekânlarıyla buluşuyor. İBB Miras’ın İstanbul’un kent hafızasına kazandırılan projelerinden 25’ini hatırlamanın tam zamanı…

Fransız mimarlık stüdyosu Amelia Tavella Architectes, Korsika’nın sahil köyü Lumio’da, adanın sarp çevresine zarifçe uyum sağlayan Edmond Simeoni Okulu ve Kültür Alanı’nı tamamladı. 2.300 metrekarelik kompleks; anaokulu, ilkokul ve kültür merkezinden oluşuyor ve eğimli arazi üzerinde denize doğru kademeli bir şekilde iniyor. Yapının dış cephesinde kullanılan düzensiz granit blokları, ada peyzajıyla görsel bir bütünlük sağlıyor. Mimari tasarım, bölgenin kıvrımlı hatlarını takip eden ve iç mekânlarla dış alanları zarifçe birbirine bağlayan basamaklı bir düzene sahip.

Ege Maden İhracatçıları Birilği tarafından düzenlenen 5. Amorf Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışmasının teması “Doğal Taşın Geleceği”! Geçmişte bir hayli yaygın olan, sağlıklı ve sağlam olduğu kadar estetik yönü de olan doğal taşın gelecekte nasıl kullanılabileceği konusu yarışmanın ana tartışma konusunu oluşturuyor. 1 Mayıs 2025’e kadar başvuruları devam eden yarışmanın jüri heyeti farklı disiplinlerden gelen, İzmir ve İstanbul’da meslek pratiklerini sürdüren profesyonellerden oluşuyor. Bünyamin Atan, Alp Burkut,  Kerem Erginoğlu, Arzu Kaprol, Metin Kılıç, Yeşim Kozanlı, Atilla Kuzu, Aslı Özbay, Reyhan Sezgin, Ozan Ünal, Özlem Yalım, Heval Zeliha Yüksel (danışman jüri). Yarışma ile ilgili tüm bilgiler ve şartname için:  https://amorf.org/

Çatalhöyük Ziyaretçi Merkezi (ÇZM) projesi, izleri milattan 8000 yıl önceye dayanan ve bilinen en eski yerleşimlerden biri olan Çatalhöyük antik kentinin doğu ve batı höyüklerinin arasına yerleşiyor.  Bugün Konya’ya bağlı Çumra ilçesinin 10 km doğusundaki alan, büyük bir halı gibi serilen tarlaların ve onları aralıklı olarak kesintiye uğratan irili ufaklı köylerin ortasında kalıyor.

Ziyaretçiler için bir giriş ve yürüyüş rotası tayin eden projenin, arkeolojik kalıntıları olduğu kadar arazideki mevcut yapıları, ana yaklaşım güzergahı olan araç yolunu ve zamanında höyüklere hayat veren dereyi birbirine bağlı organizmalar olarak kabul eden bütüncül bir yerleşim yaklaşımı var. Mekanlar bu prensip etrafında kurulurken, ana hedef ÇZM’nin sadece bir müze binası olarak değil, söz konusu ilişkileri örgütleyen bir omurga olarak çalışması.

Mimarlık Ofisi: Teğet Mimarlık Fotoğraf: Egemen Karakaya

Il filo di Arianna – Trame di vita al femminile sergisi, Banco BPM’nin Milano’daki merkezinde, 2 Mart – 30 Haziran 2025 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşuyor. Banco BPM sanat koleksiyonundan seçilmiş eserlerle oluşturulan sergi, kadın kimliğinin çok yönlü doğasını keşfetmeye davet ediyor. Sergi, kadınların sanattaki varlığını yalnızca bir ilham kaynağı olarak değil, yaratıcı üretimin merkezinde bir özne olarak ele alıyor ve sanat ile toplum arasındaki derin ilişkiye ışık tutuyor. Kadınların sanatla kurduğu bağ, “yaratıcılık, hikâyeler, emek, annelik, portre ve beden” başlıkları altında incelenerek, onların hayatlarına dair güçlü bir anlatı sunuyor.

Blai nin kurucuları Aysel Abasova, Doruk Yıldırım ve Tolga Kalcıoğlu Barselona’daki Institute for Advanced Architecture of Catalunya’da (IAAC) hesaplamalı tasarım, dijital üretim ve malzeme inovasyonu üzerine çalışmış ve “Blai” ismini, 2 sene birlikte yaşadıkları Carrer de Blai’den ilham alarak seçmiştir. Marka ürünlerin döngü içinde kalmasını ve çöplüklere gitmesini engelleyerek çevreyi ve değerli geri dönüştürülebilir malzemeleri korumaya odaklanıyor. Blai DAC Tasarım Markalar’da…